Selam satış kahramanları!
Bugün size otel satışının gizli süper gücünden bahsedeceğim: Görsel zekâ.
Günümüzde her ne kadar teknoloji gelişse de halkın nabzını hâlâ bizim hayal gücümüz tutuyor. Otelin salonunu anlatırken misafirin gözünün önünde 360 derece sanal tur attırma yeteneğine, biz yıllar önce sahiptik. Şimdi düşününce geldiğimiz noktada sadece link gönderiyoruz, “inceleyin” diyoruz. Halbuki önceden öyle miydi? Ortasından kolon geçen salonu, sanki Topkapı Sarayı’nın bahçesi gibi anlatıp, karşı tarafta onu canlandırır; hikâyenin içinde misafiri adeta bir Sultan Süleyman gibi hissettirirdik. Ama o ruhu, bugün bu teknolojik koşullarda yaratmak kolay değil.
Her otel turunda misafir ağırlarken söylediğim bir söz vardır:
“Sonuçta konakladığınız her otel günün sonunda dört duvardan oluşan bir oda. Misafirin karar verme aşamasını hızlandıran ise valizi kafasında çoktan toplamış olmasıdır.”
Günün şartlarına göre bizler birer satışçıdan ziyade adeta bir drone çekimiyiz.
Tüm detayları önce geniş açıyla anlatır, sonra yaklaştıkça o hayalin içine daldırırız. Yumuşacık yastıklarda uyutup, hoppp rüyalara daldırırız.
Fuarlarda o iki sayfalık ince broşürlerle Leonardo da Vinci’ye meydan okuyan biziz.
Misafire kendini Pinterest’te geziyor gibi hissettiren de biziz.
Bir toplantı talebi gelir, “U düzen, board düzen, sınıf düzen” derken…
200 kişilik salona 300 kişiyi sığdırır, bir de üstüne halay pisti boşluğu yaratırız!
Hal böyle olunca da her türlü ahval ve şeraitte ayakta kalan, çözüm üreten kişiler oluruz.
Türkiye’de konaklama sektöründe satış kahramanıysanız, gündemin nabzından pelerininizi sırtınıza atacak vakti bulamazsınız.
Bu yüzden de bazen radyoda beğenmediğiniz şarkıyı atlamak gibi, “kanal değiştirmek” zorunda kalırsınız.
Bir hafta düğün satarken, bir hafta sonra otele traktör sokup araç lansmanı yaparken bulursunuz kendinizi.
Telefonda oda fiyatını pahalı bulan kurumsal misafire içinizden “Ne vereyim abime?” demek gelir ama tüm nezaketinizle “Sizi çok iyi anlıyorum ama sabah kahvenizi yudumlarken güneş size göz kırpmasın mı?” diyerek üst kategori odayı satmaya çalışırsınız.
Özetle bizler;
Story’de anlatır, reels’ta kurgular, “satılabilir an”ı yakalar, üstüne de
“Uzun soluklu bir iş birliği dileriz.” demeyi ihmal etmeyiz.
Görsel zekamıza, empatik yanımıza, sektöre olan inancımıza, bu mesleğe olan aşkımıza sağlık…
Merve Şanlı Saral





